OVAKENT’İN SİNEMALI GÜNLERİ
Sinemacı Mehmet Yağcıoğlu |
|
OVAKENT’İN SİNEMALI GÜNLERİ Sinemacı Mehmet Yağcıoğlu 1960’lı yıllardı. Ovakent’in nüfusunun yaklaşık 9.000 civarında olduğu en kalabalık dönemiydi. Ovakentli’ler gündüzleri kimi tütün, kimi bağ bahçe isinde işinde gücündeydi. O yıllarda henüz televizyon yoktu. Sinema insanların en büyük ve yegâne eğlencesiydi. Ovakent’in tek sinemasını işleten rahmetli sinemacı Mehmet Yaycıoğlu’ydu. Hava kararınca akşam yemeğini yedikten sonra erkekler kahveye çıkar, kadınlar da komşu gezmelerine giderlerdi. Sinema saat 20.00’de başlardı. Öncesinde plak çalınır sinemaya müşteri toplanırdı. Sinema vakti yaklaşınca insanlar yavaş yavaş kahveleri boşaltır sinemanın yolunu tutardı. Sinemada önce reklamlar başlar sesler dışarı verilerek henüz sinemaya girmemiş olanların acele etmesi sağlanırdı. Sinema tıklım tıklım dolar, bazen oturacak yer bulunmazdı. Sinema başlayınca çocuklar kapıdaki siyah perdeden içeriyi görmeye çalışırdı. Cüneyt Arkın, Yılmaz Güney, Kartal Tibet çok güzel dövüştüğü, Erol Taş’ın kötü adam ve ağa rolleri, Ayhan Işık, Ediz Hun, Hüseyin Baradan, Türkan Şoray, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit sanki aileden biriymiş gibi bütün sinema sanatçılarının ve artistlerin isimleri ve rolleri ezbere bilinirdi... 1970'li yıllarda televizyon yayınlarının yaygınlaşmasıyla sinema eski şaşalı günlerini yavaş yavaş kaybetti.
|
|